ACININ EMÂRESİ
Düştüm bir reh-i sevdaya karlı bir gecede
Fevvareden çıkan bir âb gibi üzerime gelen kar Bedenime değil de yüreğime çarpıyordu güyâ Soğuk sevdamın soğuk gecesinde ben Üşüyordu bedenim yanıyordu yüreğim şûle şûle Garip bir tezatlık içinde Dolduramıyordu senin yokluğunu hiçbir heves Kulağımda bir sevda ezgisi Ve gözlerim karanlık yollarda Çıktım buruk kalbim solgun bir nazarla Sensizliğin sessiz bir gecesinde Hendek’ten Gurbetin en acı iğnesini yedim şimdi Ne isyan etti sana gönlüm ne de nisyan seni Hasretle yandı sensiz hep leyl ü nehâr Billûr billûr akan kar taneleri camdan ve candan Sanki gözlerde revân olmuş bir renksiz gözyaşı Yolun bittiği yerdeyim şimdi Sensiz geçen bu soğuk bilmez gecede Zemheri bir kışa hazır gönlüm bu gecenin seherinde İkliminin sıcaklığının hayâli ile yeniden Yüreğimdeki bu ah-u sevdaya rağmen Yanar bu gönlüm şimdi nâlân Kar tanesinin suya düşmesi gibi Hâlâ seni bekler ve sûzan Vuslata aç kalmış bu bitap yüreğim Sonsuza uzayan bu karanlık gecede Nihâl bir tebessümüne hasret Gel daha fazla bekletme ne olur! İlhan KAPLAN |
kalem okuduğunu yazar
ne okuyor belli
tebrikler.