BAHARA YALNIZ TARAFIM
ömür sayfalarımda demlenir şu hayatım
matemine yas tutarım zamansız anıların bekaretini yitirmiş acımasızlığında zamanın kör kuyulara atılmış yusuf gibiyim ömrüm günahlarım sevaplarım diyerek geçip giden a nın gölgesin de bir hasret tüter burnumda her nefesimde dem dem vurur sol yanımda ömür sayfalarımda demlenir hayat her dem gül kokularınla yıkanmış bahara yalnız tarafım bir çok gemi geçmiş şu deyanın üzerinden bir azgın kısrağın çiftesine vurulan gönüller o büyüyen hasretin gölgesinde her dem boşluğun içine sızmış cesaretimden yollar karanlığa uzayan hasrete sızlayan sonlar her mevsim yaşanan hazanın ortasında demlenir dururum ömrüme her dem eğrisi olmayan yolun sonundaki aşk’a ömür bir zeytin dalında uzanan sevdalara aklım ziyadesinden öteye geçmeyen ömürümden kopan zamanla demlenirim dem ve dem kim bilir ki kömür karası zindanlara atılmış durmaksızın inleyen o figân dolu nameleri basireti kesilmişcesine vicdansız muhabet demler dururum dem dem gönül esaretime zafer çığlıkları içinde bağırsan da nafile bugün kime kalacak ki anıların örtülecek toprağa bir nefese ne ömürler sığdırmaya uğraşında demlenir dururum boşa hebâ olan her anıma bir hayat kahvesinin sevdalar ocağına girmiş bahanesi kalmayan tükettiğin sohbet nefesin nidalara aldırmadan küllenmiş ateşine düşmüş yanarım yangınlara nefeslenirim her dem |
tebriklerim çokça
selam ve saygılarımla