Sancılı Zamanların Üretken Saatlerinde Durur An
İletken duyguların
Mevsimini dillendiremem Ne ayazını Ne yangınını Sıkışır hisler Kör kuyularda Kısılır ses Duyulmaz avaz Aşk Yıkık dökük talan Tek hece Çok ifade Sığmıyor Ne bedene Ne beyine Sancılı zamanların Üretken saatlerinde Durur an Tik taklar’ı donar Karanlığın şuh bakışları Sıkışır dakikalara Utanır çıkamaz gece sabaha Islanır cenabet duygular Peçesi örtük hecelerin Satır aralarında Çehresi eğik gezer Gün ışığı girmeyen Hayat koridorların da Yarına çıkar mı bilinmez Semaya arz eder yakarır Avuçları ıslanır Kirpiklerinden sızan yağmurlarla Türaba ulaşır Yerküre bir ah çeker En derininden Karanlığın ne ucu ne bucağı Var/yok Çıkmaz sokak Melek… |