Herhangi BiriÇokçaydı El ele tutuşan yürüyüşler Upuzun bakışlar bulut bulut Fazlacaydı Dudaklardan dökülen kalpler Ölünceye dek Ölümüne Kendine dönüktü yüzü her kapı aralığının Tıkırtıyla kırıldı kristaller Girişlerde asılı kaldı sonuncu kez Dağılmaktaydı Darmadağınıktı sokak aralarında sessizce bir düş Saç telleri inceliğinde Koptu Koptu da uçtu bilinmeyen diyara Şimdi gölgesinde tüm silueti Karaltılı ve yapayalnız Üstüne üstlük adamakıllı dilsiz Ilık bir beklentiye doğru aktı Şimdi hiçti Şimdi yoktu Bembeyaz bir uykuya soyundu Düşlerine sokaklar kondu Kırlangıçlar yuva yaptı gözkapaklarına Umutları aktı pınar pınar Şimdi hiçti Şimdi yoktu Gölgesini ısırdı keder yüzlü kadınlar Adım adımdı Takipleri şaşmıyordu geceyi Arşınlıyordu tüm ölüleri Ten rengine düştü Bahar izlerine söylenip durdu Ağırdı Hava kahırlıydı üstelik Can sıkıntısı yağıyordu gökyüzünden Öbek öbek Tüm merdivenleri içe dönük Bükülüyordu her basamak biraz daha Kendisine bu denli yabanıl bir portreydi Değildi kendisinden İnce iskeletler halinde Geçip gittiler soğuk teninde Değişiyordu Portakal kabuklarının rengi Öte yandan aynıydı akşam Bir şeylere yeniden başlama düşüncesi Gündüz Gece Ne zaman Açık bir gökyüzü altında Evinin kapılarına baktı Kaçacak dört kapısı vardı: Can sıkıntısı Yarın Uyku Ve hiç toparlanamayan bir kafa |