VUSLATI BEKLERKEN=2=
Murat dağı şahit
Gözlerim kirpiğine hasret Nereye gittiğimi bilmeksizin Ellerim şakağımda düşünürüm Sensiz murat dağı öyle bir ızdırap ki; Çekemez onca kahrı. Bir sebil gibi Her parçam kurda kuşa yem olurken Senin gibi; gözyaşlarımda bu vadiye âşık Cenneti ala gibi bahar kokar, Çam kokusu sarar evimizi Bembeyaz papatyalar açar etrafında, Çaydan su akar Buz deryasından gelir sanki Bürür ormanı kuş sesleri Meltemler eser yine saçlarını yalar gibi Ceylan bakışlım Maralım gel ne olur Sende kucaklaş doğayla, Cennetten süzülen ıtırlar gibi Başına tûba çiçeklerinden taç yapayım Yalnız seni sevdim Sana açıldı gönül kapım Sen benden ayrı değilsin ki Bu sönmüş gözlerden uzakta olasın Bağlandı bu gönül bir kere Şimdi ellerimdeki çiçekler soluyor Göz pınarımın incileri Üzerine bir bir düşerken Güllerim buruş buruş oldu Ömrümse papatyalar gibi soldu Kır çiçekleri ölürken Göç eder turnalar bilir misin? Yağmurda kuşlar kaybolur Kalan kokularını boranlar süpürür Rengini saçlarından alan kızıllık kaybolurken Sensizliğin senfonisin de Firari mutsuzluğumun gözlerine çiy düşer Vuslat vaktini beklerken yine Hülyalarınla avunurum biliyor musun? |