MİLAT
Seninle hayal kurmayı ne kadar çok özledim tahmin bile edemezsin.
Haftanın en çirkin gününe senin tesellinle başlamak ne güzel olurdu şimdi. Soğuk bir kış gecesi içimi ısıtan, vıcık vıcık bir yaz sabahı ise ferahlatan o sesin sahibi; Beyaz atını kaybetmiş kara şövalyem, hep buldum dediğimiz anda kaybettik birbirimizi. Ya da “tuttum, artık benim” dediğimizde kayıp gitti birimizin eli. Hayallerimizi ertelemek daha bir çekilmez yapıyordu zamanı. Tam hissedecektim sevgini bu sefer de ben yapamadım. Her geçen gün o kadar değerleniyorsun ki gözümde. Zamanın soğutamadığı tek insansın bende. Hayallerime en yakışansın. Düşününce nefesimin durduğu, Ağlayınca gözyaşımın donduğu, Ne olduğunu anlamadığım bir sürü hissin bir arada bulunduğu en güzel duyguların armonisisin. Bazen deli cesareti bulup atılıveriyorum ortaya. Bazen bir tavşan gibi ürkek, çaresiz kalıyorum ortada. Ama hala o büyük günü bekliyorum. Rüyalarımdan çıkmayan o günün sürekli provasını yapıyorum kafamda. Ve biliyorum; o gün milat olacak kitabımızda. vadi tinay 4şubat2009 |
Çok yazık....
Bırakın gitsin beyaz atına....
Hiç üzülmeyin...
Harika bir anlatım..
Çok çok güzel...