Sen Uyu Nana/1
Sen uyu nana
Tüm güzellikleri düşlerinde anlatacağım Ve bütün hikaye topu topu sekiz buçuk sayfa Sonrası sükût, Sonrası fasarya. I. Ben kafese kapatılmış kuşlar kadar özgürüm, Mavi zambakların açtığı ülkede Biliyorsun sana hiç yalan söylemedim nana İçimde ölüm var, Sakın kıpırdama, Hangi temyize başvurulur bu çekilenler için Her şeyin yanlış olduğu dünyada Elveda beyaz güllerim gidiyorum alevleri yakalamaya … Şimdi rüzgarın savurduğu küllerim fısıldıyor Biraz sitem biraz sabırla Uzun bir yolculuğa çıkıyor ayaklarım Kan akarken kar/a Belki de hayal kırıklıklarının şiiridir yazdıklarım Öfkedir belki de sana Farkındayım tüm güzellikleri atladım Anlatamıyorum nana. II. Bir ölüm üçlemesi yaşadığım Geçmişimde yıkıntılar bu günümde yalnızlıklar Sonum sensin nana … Bir umut kaldı, Güneş ne vakit doğarsa batıdan, toplayacaklar beni de Dökülüşüme aldırmadan Kırkikindi yağmurlarından ne kaldıysa geriye Dört mevsim dört yol hep uzanıyor sana Ne kadar kaçmak istesem o kadar yaklaşıyorum O kadar uzaklaşıyorum yaklaşmak istedikçe Ve her ileriye attığım adım, bir adım geriye … III. Hurufi bir dil değil kullandığım Yasak elma yemişsem de zamanında, artık suçsuz sayıyorum kendimi Adem değilim elbet, adamım nihayetinde nana … Oysaki fevkalbeşerdi sana aşkım Ne kadar açık olsam da o kadar kapatıyorum üstünü/üstümü IV. Bunca asır, kayıp zamanlarımın peşindeydim Kayıplarını kapatmaya çalışan kumarbaz gibi Nede olsa hep senin üstüne oynamıştım Gençliğimin geçmeyen acılarıyla Anlatmaya alfabeler yetersiz ---Ölü bir dilde kaldı aşk— Nefessiz. … Bu son gecem sessizlikler içinde Sıra dışı bir hayatın sıradanlığında/n zıtlıklarla geçen Travmalar karartmayacak günlerimi Arama, yok oldum ben … Ah nana! Saat Onyirmibeş Seni en çok özlediğim vakitler Bitti… Beni saatler bile terk ettiler … Sen uyu nana, sen uyu Elbet bir bakacak bir gözetecek vardır Kâbuslarla yaşasan da. Hüseyin AKOVALI Ölü bir dilde aşk—Lee siegel |