Rüveyda'ya Siyah Masallar/1
Kirli şapkamı masama koyuyorum
Bir masal anlatacağım çok eski zamanlara ait olmayan Bir siyah olacak içinde, bir baba ve bir de sen Rüveyda I. Ellerim nasır. ellerim çatlak, ellerim siyah Bu sabah ağladım biraz Babalar ağlar mı ki dedi çocuk Benim anam ağlar her zaman Ah Rüveyda bunu bir kenara yaz …Dalga geçmiyorum …Dalga gibi geçiyorum hayatından Rüveyda …Ve kırılıp dağılıyorum her kıyıya vurduğumda Bilirsin renkler her zaman önemlidir Her zaman gelir geçer bir tren Ve ben, bir de çocuk Susacağız Renklerin cümbüşüne bakıp Öğreneceğiz yeniden … ’Dün siyahsın’ dediler bana Rüveyda Oysa önceden de karaydık biz Önceden Kızılderili önceden Aborjin Önceden Etiyopya’ydık önceden Angola Değişmeyen tek şeydi yokluk Afrika’nın göbeğinde elinde kendisinden ağır bir silah Önceden de masumduk biz önceden de çocuk. …Metruk kulelerin garip kuşlarıyız Rüveyda …Toprağa sinmiştir burukluklarımız …Kaybolan sesler arasında Prematüre düşlerim kadar derindedir gözlerin Kan kırmızısı akşamlarda İzole edilmiş düşünceler içindeyim Tutunamıyorum Rüveyda Dünya dönüyor Dünya sönüyor başucunda. Ne olur, beni benden alsan da beni senden alma II. Donup kalmış yüzüm yarım kalmış gülüşlerim Sen ağlarken susar tüm güvercinler Rüveyda Ve buz akar tuz yanar bir gün Devran döner eski çarkına Adam olabilmek gerek gönüllerde Ve çocuk gözünde korkusuz bir baba Göremediğimi körlüğüme say Rüveyda Göremediğimi ışıksızlığıma …Yaşamak isteğinin tarihi kadar eskidir umudum …Kayıp ruhların özgürlüğü peşindeyim …Unutma büyük umutlar küçük düşlerle başlar Rüveyda Kavimler atlasından bir yer seçiyorum Kendime ait olmayan Bak yine geçiyor 20.20 treni Sırıtıyor eski hürriyet kavgalarımdan kalan yüzümdeki iz Biz dün de siyahtık önceleri de Rengimin koyuluğuna bakma Rüveyda Artık utanmıyorum Beni tenimin rengiyle çiz … Hüseyin AKOVALI |