Namahrem TenlerSlayt gösteri; Mustafa Alandağ Sen yoksun ya, Yüreğimin közünde demledim Bu akşam ki çayımı. Yudum yudum seni içiyorum Senli odaların sensiz köşelerinde Ne hararetlerim söner Ne de senli özlemlerim tükenir Senli anılar bir bir dizilir gözlerimin önüne Hepsi ayrı muamma , Hepsi başka biçimde. Sen yoksun ya, Tam karşımda duruyor, Utana sıkıla verdiğin kırmızı gül. Hani koynundan çıkartmıştın ya , İlk tanıştığımız o gün. Çay içtiğimiz kır kahvesinde. O günden sonra kırmızı güller bir başka anlam kazandı Buğusu hiç eksik olmayan gözlerimde. Göz yaşımla suladım kırmızı gülü ama Bir dana o gün ki kadar koku saçmadı çevresine. Sen yoksun ya yanımda, Deniz siyah, Gök kara görünüyor gözlerime. Rüyalarıma bile yasaklısın, Ne hayalime gelirsin, Ne de sonu olmayan düşlerime. Sensiz kor ateşlerde kavrulur. Sonu olmayan ummanlarda savrulurum. Ne yürek közünde dem almış çaylar, Ne de gümüş peymaneler derman olmaz derlerime. Sen yoksun ya, Her gece aşkının secdesinde erir ruhum. Estiği yönü bilmez,çılgın eser sam yellerim. Kuru bir gazel gibi katar beni önüne, Sonu gelmez dehlizlerde kaybolur. Yanarım bu Yusuf yüzlü Züleyhasız hallerime. Sen yoksun ya, Ne yokluğunda titreyen ellerim ısındı. Ne de coştu duygularım. Var ile yok arasındaki ince yaşam çizgisindeyim, Bıçak sırtı acılara bulansa da bu yürek. Naciz bedenime uzanmaya kalksa da namahrem eller Adıma salâlar okununca ya,salım musllaya sürülenceye kadar Namahrem tenler zülfüm teli değmedi, değmeyecek. Siir:Safiye Samyeli Seslendiren:Mustafa Alandag (azaptar) |