Kölekarşısında zulmün ağrı dağı kadar büyük yanında mazlumun karınca kadar cüceyim dünden öte yarından beri bugün ve okyanusları kıtaları kaplayan gönülleri kucaklayan bir ülkeyim sahra kadar susuz baykuşlar gibi uykusuz deprem gibi huzursuz aç bırakılanların açlığı kadar ölümü kucaklayanlar kadar korkusuz bir sevdaya gebeyim ve ben yarını yakalamak için ve ben sevgiyi kucaklamak için ve ben açlığı kaldırmak için ve ben kanayan yaraları sarmak için cılız ve ürkek damarlara bir Köroğlu bir Pir sultan bir Yunus bir Mevlana olup akmak için .......... kan tacirlerinin kanına kanayan tırnaklarımı batırmak hırsız suratlarını tokatlamak ............değil ama beslendikleri damarları tıkamak saklandıkları surları yıkmak ve insanlık insanlık diye haykırmak için ciğerlerimi yırtarak çıkan öfkemi bir gül demetine dönüştürüp yamyamların duvarlaşmış suratlarına asmayı ve betonlaşmış duyguları yumuşatmayı adalet topuzunu saraylarına sallamayı bayrak yapan bir düşünceyim ve ben ekmeği emeğe sevgiyi yüreğe gücü bileğe veren haklının hakkını mazlumun ahını zulmün günahını gören gereğini yerine getiren inanca atanmış bir köleyim |