BU SEVDADAN ELİMDE KALAN BİR AVUÇ “kahverengi”…BU SEVDADAN ELİMDE KALAN BİR AVUÇ “kahverengi”… … Cam kenarındayım kırk yılda bir elime aldığım gitarımla hasır taburelerimden birine çöktüm kederli bir âşık gibi… abanmaya başladı gece yavaş yavaş üzerime insan karaltıları efsûnlu gölgeler yansıtmaya başladı sokaklarda tıpkı birer hayâl perdesi gibi duvarlar… komşunun hüzün sesli bülbülleri serenatta şu an efkârlandım… özlemin battı yüreğime ağlamaklı… gözüm takıldı evin önündeki gri kaldırımlarımda çırıl çıplak dolaşan küf rengi günahlarıma… seni bana doğuracak bir çığlığı taşıyorum şu an gitarımın telinde parmaklarım titriyor dokunsam,doğacaksın…dokunamıyorum… uçurumlarımın kenarındayım ha düştüm,ha düşeceğim niçin, niçin hayatın dayattığı kurallara boyun eğiyor âşklar..? offf… nedensiz niçin yaşanamıyor aşklar..? gölgeler… gölgeler yaşıyor saf aşkları artık… gidiyorum her bir parçanı ayrı kuyularıma göme göme yüreğimin nefesini tükettim yollarında sigaranın dumanını dağıtan rüzgâr gibi dağıttın nefeslerimi bir gün gibi, bir lâhza gibi bitirdin beni Sende barut fıçısı gibiyim, patlayacak volkan gibiyim kendime kopartılan kır çiçeğinin yangını , çırpınışı var yüreğimde asfalt yüzünün güneşte kavruluşu gibi kaynıyor bedenim… sürgüledin üzerime “alev çehreli” sevdanı ne yana dönsem yangınlarındayım düş kırıklıklarından çevrili çelik bir ağ içindeyim sanki… bu sevdadan elimde kalan bir avuç kahverengi ve telleri kopmuş bir gitar |