Yokluğun Çaldı Kapımı Yine Bu Gece
Yokluğun çaldı kapımı yine bu gece
Öyle eli boşta gelmemiş hani Biraz hüzün getirmiş, yanında acılardan meze... Birkaç şarkı sürüklemiş peşinde Bir iki kuble şiir de yok değil Sis çökmüşken geceye Soğuk vururken yarı çıplak tenimize... Yokluğun çaldı kapımı bu gece. Yokluğun çaldı kapımı yine bu gece Bir hışımla çarpmak istedim yüzünü görünce Bir adım bile attırmamak kapıdan çaresiz... Hoş gelmemişti ama boşta gelmemişti, Gelir gelmez vurdu yine yüreğimden... Yokluğun girdi içeri bu gece Hüzün çarparken hüzünlere, Acıları katmamak olmaz dedi sefilce... Bir iki damla yaşı dumana kattık Çalarken o en sevdiğimiz şarkılar... Bir iki mısra döküldü yüreğimizden, Kattığı şiirlerden farksız... Yokluğun bastırdı bu gece Dışarıyı göz görmüyor... "Bugün benim efkarım var, Zarım var..." diyor... Ne kalkabiliyorum ne ittire, Öyle bir bastırdı ki yüreğime Konuşamıyor dilim, dudaklarım gebe iken şiire... Yokluğun sardı dört bir yanımı bu gece, Hasretin vururken pencereme... Dört duvarın ortasındaki hece, Bir ben bir de yokluğun kaldık öylece... Beden sensiz, duvarlar sessiz, Yatağım sokak çocuğu misali Kimsesiz... Nerden çıktı acaba diyorum kendimce Gece gece... Ahzettik artık bir kere, Gelir mi elden çare... ... Ne yapsın bu naçar yürek Yanmış yine yokluğunla gün geçe... |
oysa ne kapı aralıktı ne pencere açıktı
yanında bir hüzzam şarkı
başında duman duman efkar
demek geldi içimden bir serbest şiir sevdalısı olarak
kutluyorum
haz aldımokuken
selamlar