GÜNEŞE ARKAMIZI DÖNDÜK
ve
dik bir yokuşu çıkarken hayallerlmlzden vazgeçip güneşe arkamızı döndük çaresizdi masumiyetler garip bir hüzne büründüler yılların telaşları yolların hıçkırığıyla boğuldu zalimdi hayat oyunları bağrış çağrıştı taşıdı taşdı yoruldu insanoğlu hayallerini terk etti telaşla taşlaştı ardımızdan bakıyor şimdi sokak lambalarıyla beraber pembe panjurlu küçük evler masum büyük hayaller küçük hırslara mağlup düştüler hiçbirşey eskisi gibi değil artık zavallı bir kalabalığın tutsağı oldu düşler çağ yangınıydı yaşamın döşüne düşen ve kavga kıyamet garip bir yaşamdı sürünen sürdürülen masumiyetler hayat oyunlarına yenik düştüler oysa bir zamanlar ne güzel düş’tüler yağmur sonrası gökkuşağının renkleriydiler şimdi sarardı güneş soldu gülün rengi giderken bülbül hazan mevsimine bir kalem bir defter bir yarım şiir kaldı geriye ve güneş göğü dolaşıp geniş bir kızıllıkta kayboldu güneşe arkamızı döndük aslında yoktuk yada kaybolduk |