Rüzgâr Çanları.....Şiirin hikayesini görmek için tıklayın * * *
gönül gözünde perde varacağız o menzile er ya da geç o menzil ki karanlık bir dehliz... ya nurdan bir kapı açılacak önümüze ya da nârdan bir kuyu en iyisi mi sen nefes alırken bu fani âlemde varacağın kapıyı yine kendi iradenle seç.......! g.öz)) dağ gülü* * * * nerde görsen bir örtü davettir sanıyorsun çilingir sofrasıdır diye hep coşuyorsun uça uça giderek başa kuruluyorsun sen kimin sofrasına çanaklar taşıyorsun uşaksın anladık da olmaz ki abartıyorsun yine kurdu kocaltıp maskara yapıyorsun ne o saltanat öyle harem mi kuruyorsun sütlü havuz emrinde meyveler diliyorsun sultan mı var soyunda hayalle yaşıyorsun rüyaların çok renkli dalıp da gidiyorsun nazende cariyeler dönerken sarayında ah keşkem diye diye kendinden geçiyorsun uyanınca düşünden hüsranı tadıyorsun gerçekler acı böyle silkelen de gel kendine adam gibi ol şöyle zekanı yorma boşa kendini ne sanıyorsun sen böyle de güzelsin dalga dalga aşıyorsun kıyı kıyı taşıyorsun Rabb’e ulaşıyorsun yolunu bilen olsa uğramazdı semtine gönlünü gören olsa hiç bakmazdı yüzüne adamlık tezgahında dokumamışlar seni sen nerden bileceksin gönül gözünde perde kınalıdır kuzular meler hep bayır dere doğru giden ceylanın yolları selamette güneşten güller toplar gergef işler o eller sen ki bundan bihaber hazzınla yaşıyorsun o dengesiz ruhunla ellere gülüyorsun dön de bir bak ardına ne izler taşıyorsun insanca mı izlerin böyle mi yaşıyorsun arılar vızıldarken kulağının dibinde peteğe bal yerine zehri dolduruyorsun yazık emeklerine harcadığın o vakte iki kelâm ederken en dibe batıyorsun hani derler büyükler biliyorsan bir şeyler söyle ibret alınsınlar bilmiyorsan sus dinle seni adam sansınlar g.öz)) |