Yaban Elin Derdi...Şiirin hikayesini görmek için tıklayın * * * Kalk gidelim gönlüm, bizim illere Dost bağları ayva alma nar imiş Mevlâm düşürmesin, arsız dillere Yaban elin derdi, hepten zor imiş * * * Kalk gidelim gönlüm, bizim illere Mevlâm düşürmesin, arsız dillere Takıp oynatırlar, defte zillere Yaban elin derdi, hepten zor imiş Çeken bilir zulmü, düşerse öze Akıp gider yaşlar, değince göze Gerek var mı bilmem, ağudan söze Yaban elin derdi, hepten kor imiş Ellerin içinde, dert, tasa çokça Yayından saldığı, zehirli okça İmansız dilinden, dökülen tokça Yaban elin derdi, hepten ar imiş Gel gidelim özüm, değmesin tasa Uzak dursun bizden, kahpece yasa Bal şerbetler dolsun, bizdeki tasa Yaban elin derdi, hepten zar imiş Düşünce sevdaya, pul olurmuş kâr Varınca gerçeğe, yürek olur dar Sevgi pazarında, ihanetler var Yaban elin derdi, hepten târ imiş Aşımdan cömertçe, dosta dildiğim Derdiyle dertlenip, yaşın sildiğim Zerdguş olmuş onca, kendim bildiğim Yaban elin derdi, hepten se’r imiş Bencileyin böyle, söyler gezerim Kalplerde ne varsa, anlar, sezerim Zehri şerbet eyler, aşkla ezerim Yaban elin derdi, hepten kâr imiş Kalk gidelim gönlüm, bu eller yaman Kararmış gönüller, ol ahir zaman Çekilmezmiş derdi, söyle el-aman Yaban elin derdi, hepten zer imiş g.öz)) Değerli katkılarından dolayı Kır Çiçeğim’e sonsuz teşekkürler.. Nefesine, emeğine, sevgi dolu gönlüne sağlık canım arkadaşım, o kadar güzel olmuş ki, şiire derin anlamlar katmış o şefkatli sesin, sağ olasın Kır Çiçeğim*... Sevgiler saygılar selamlar binlerce yüreğimden dost yüreğine... Târ : Karanlık. Tepe. Zer: Perde, hâil, Nöbet. Oruç. Çile.Kederli ve tasalı olmak. Altın, akçe Zerdguş: İki yüzlü. Müraî. Ürkek, korkak Se’r: İntikam, öç almak. Kin. Kısas etmek |
tebrikler selamlar..
Kalk gidelim gönlüm, bizim illere
Mevlâm düşürmesin, arsız dillere
Takıp oynatırlar, defte zillere
Yaban elin derdi, hepten zor imiş
Çeken bilir zulmü, düşerse öze
Akıp gider yaşlar, değince göze
Gerek var mı bilmem, ağudan söze
Yaban elin derdi, hepten kor imiş
Ellerin içinde, dert, tasa çokça
Yayından saldığı, zehirli okça
İmansız dilinden, dökülen tokça
Yaban elin derdi, hepten ar imiş
Gel gidelim özüm, değmesin tasa
Uzak dursun bizden, kahpece yasa
Bal şerbetler dolsun, bizdeki tasa
Yaban elin derdi, hepten zar imiş
Düşünce sevdaya, pul olurmuş kâr
Varınca gerçeğe, yürek olur dar
Sevgi pazarında, ihanetler var
Yaban elin derdi, hepten târ imiş
Aşımdan cömertçe, dosta dildiğim
Derdiyle dertlenip, yaşın sildiğim
Zerdguş olmuş onca, kendim bildiğim
Yaban elin derdi, hepten se’r imiş