İhanet Kıyısı
İhanet kıyısında yağmurlu bir akşam vaktiydi...
Ellerimde yağmurun katreleri, Yüzümde hüznün eşsizliği vardı. Kopkoyu gökyüzü, Gözlerimde sırılsıklam nefret gibiydi. Saçlarımdan, ayak uçlarıma kadar inen hasret, Son demindeydi... Duygusal yanım ölümün eşiğinde, Aklım fikrim hayatı boşvermekle meşguldü. Vücudumda yağmurun taneleri, sesime esef Dudaklarımdan kalbime inen ölüm sessizliği, Canımdan can alıp, canıma can katıyordu... İhanet kıyısında düşündükçe çılgına dönüyor, Zaman kısaldıkça kaçamak ölümlere bürünüyordum. Benimdin, bende senin... Nefret ediyorum hayat denen müphemiyetten. Acı duyuyorum kendi ruhumun işkencesinden. Geçmişe duyduğum özlem, Gözlerimden hicran olup boşalıyordu. Sana olan sevgim, şimdi ölüme duyduğum aşk kadar, Gerçekçiydi... Beni kendimle hayata düşman bıraktın, Sen duyduğum en acımasız kelime, Sarfettiğim en nefret verici kavilsin... Bende artık benlik yok, Sendeki senliğin canı cehenneme... |
ben de furyaya kapıldım...
güzeldi...:))