UMUT KOĞUŞUMDA İSYAN ÇIKTI NİHAYET...bekliyordum elim yüreğimde yüreğim kuş kanadı ha bu gün ha yarın diyordum ve doğru çıktı kehanet bu gece tam da sabah ezanı okunurken oldu olan umut koğuşumda isyan çıktı nihayet biliyordum çok önceden bunca suskun sakin kabullenişten ve bu küllenmiş bekleyişten ağırlaşmıştı hava haylidir kurşun gibiydi acı vericiydi esaret devasa bir cam çatlar gibi tuz buz paramparça çıldırdı bütün hasret yıkıp geçti duvarları ne kilit ne zincir ne demir parmaklık dinlemeden ne yürek bıraktı ne ruh binbir çığlık hudutsuz lanet kavurdu her şeyi harlanması bundandır akkorlaştı karşı konulmaz hiddet ne içindi hüküm kim kalem kırmıştı gıyabımda bir yudum sevgi için bir nefes tesellinin bedeli sorgusuz sualsiz savunmasız bir ömür müebbet şimdi kim susturacak bu cinnet taifesini kim aklayacak zifiri karanlığa dökülen kızıl öfkeyi bu ne amansız hiddet sen ey sustukça ortalığa döküldüğünü bilmeyen kışkırtıp kışkırtıp sinsiliğine sinen susmak ne yaraşıyor sana sen ey muhannet bu fırtına bu gece kasıp kavursa da bu isyan bu seher bitecek el aman demene azaldı mühlet hele sabret CEYDA GÖRK 15EKİM2010 Fotoğraf: Neslihan Can Yazıcılar |
geç kalışımızı lütfen affet.
selam ve dua ile.