yüzsüz ömrüm
Sırf laf olsun diye yazıyorum bunca şiirleri gülüm.
Bakma sen benim densizliğime Gölgesi büyük, Kendisi küçük bir kadınım aslında Umutlarım mavi den sarıya döndüğü gün den beri Hayatın kör sokaklarında bir başıma dolaşırım. Ne yağmurlar dokunur saçlarıma Ne de gün doğar şafaklarıma. Hüznün entarisi düşmez yakamdan Ne kadar çırpınsam da. /Yüzsüz kalan ömrüm düşer,sol yanımdan/ Sırf laf olsun diye deviriyorum bunca tümceleri . Ne noktası umrum da Ne de virgülü. Gün kızıla boyandığı zaman. Hüzün kepenkleri inmeseydi gözlerime. Üç nokta kayardım dizelerin sonuna Hem de en alasından. Sırf laf olsun diye kuruyorum bunca cümleleri. Ne kafiyesine kafa takırım, Ne de uyağına. Bandırırım divitimi gönül hokkama, Kan damlar ucundan, Oluk oluk dökülür kelimeler Hep sitem, hep hüzün konuk olur mısralarıma. Sırf laf olsun diye yazıyorum dedim ya gülüm! Manalı bakma gözlerime, Anla işte, Anla! Mısralarımda gizlidir benim yarım kalan, Yaşanmamış aşklarım, İmla kılavuzuna takılı kalır yasaklı sevişmelerim. Kırk parçaya bölünür kalem, Kan damlar ucundan kan! Sahipsiz kalan bir dilekçe, Adresine ulaşmayan bir mektup gibi, Hep geriye döner şiirlerim. Arşa ermese de bitimsiz dualar Hep içimde tuturım sabrımın çetelesini, Dedim ya gülüm Gölgesi büyük ,kendisi küçük bir kadınım. Ne kafiyeden anlarım ne de uyaktan. Bildiğim tek gerçek var Takvim de gördüğüm yer yaprakta. /Yüzsüz kalan ömrüm düşer,sol yanımdan/ Yorum Azaptat ; Mustafa Alandağ |