UMUT (AKROSTIS)
Umut fakirin aşı, hayalâtın mihengi,
Mihrak olur bedene, sevgi ile nirengi, Ufukta taht kurunca, gökkuşağının rengi, Tadına doyum olmaz, umut hayatla cenktir. Umut mülk eyler dâim, ezhandaki efkârı, Ma’lum muvaffakiyet, ömründeki tek kârı, Uymaz bazen kimseye, dillerdeki ezkârı, Tâbi olursa beden, umut hayatla denktir. Umudu her mekânda, sermemek gerek yere, Meğer ki zayıflasa, yenile birkaç kere, Umut hayat indinde, coşkun akan bir dere, Tul-u emel hayata, heyecandır ahenktir. Umudun en âlîsi, âhirete akmalı, Masivadan maada, hasenata bakmalı, Umur-u hayriyeyle, seyyiatı yakmalı, Toprak âhir umudun, yolculuğuna zenktir. Umut fakirin aşı, garibin dert ilacı, Mazlumun hayat boyu, başı üstünde tâcı, Umut insanoğlunun, hiç sönmeyen sirâcı, Talik olursa eğer, bu dünyadan bir fenktir. 14 Ekim 2010 / Mörfelden Metin ESER Lügatçe: 1. dörtlük: mihenk : Ölçü. mihrak : Hareket merkezi. nireng : Büyü, efsun. 2. dörtlük: ezhan : Zihinler. efkâr : Fikirler. Düşünceler. ezkâr : Zikirler. 3. dörtlük: ind : Nezd, huzur, yan, vakt. tul-u emel : Bitmeyen istek. Hiç ölmeyecek gibi dünyaya dalmak ve düşünmek. 4. dörtlük: masiva : Ondan gayrısı. (Allah C.C.’dan başka her şey hakkında kullanılan tâbirdir) maada : Başka. Fazla. Bundan gayrı. hasenat : Güzellikler. İyi ameller. İyilikler. umur-u hayriye : Hayirli emirler, hayırlı işler. seyyiat : Kötülük, günahlar, suçlar. âhir : Biten. Hitam bulan. Sonra gelen. Son. zenk : Bir taife adı. 5. dörtlük: sirâc : Işık. Lâmba. Fener. Mum. Kandil. Güneş ve ay mânâsına da kullanılır. fenk : Nimetlenmek. |
Zeus'u bilen bir şiir emekçisi biraz da eski Türkçe kelime dağarcığını genişletmeli...
Tebrikler ellerinize sağlık üstat