CAN DAMARIMDAKİ BIÇAK
CAN DAMARIMDAKİ BIÇAK
Gönülden gönüle giden bezirgân Sevda dolu ömrü ucuz satar mı? Gönül sarayında eğleşen şu can Onun bu sırrına akıl yeter mi? Bir kahır rüzgârıdır Pervasızca unutulmuşluğum Bir isyanın feryadıdır. Dayanılmaz sancısıdır Damarlarımda kükreyen acının Bilemezsin… Can damarımdaki bıçaktır, inan “Sensizlik” Hasretin ezikliğini yaşayıp Umudun elden kayıp gitmesidir Bir adresi yitirmek gibi Karanlık sokaklarda kaybolmak gibi Kalp atışlarından uzaklarda yaşamak… Susar, kalır yüreğim yokluğunun tutsaklığında Gözlerim hasretin kollarında susar Söyle, Ey Yar! Nasıl sindin yokluğun derinliklerine Uçsuz bucaksız sessizliklere… Seni düşünürüm, aklım durur Seni düşünürüm, damarlarımdaki kan kurur Nasıl derim gözlerime “Unut” Sensiz olamayacağını bile bile… “Ahde vefa” aşkta mühim ve şarttır Yalan yeminlere minnet yasaktır Bilemedin ey yar, bilemedin sen Ham gönül bedene büyük azaptır Yaşanmamış günleri topluyorum senin için Adını koyamadığım duygularla sarıyorum Hiçbir bahane sensizliği doldurmuyor Olmuyor ey yar, olmuyor… Gönlümü dağlara vurmaya gücüm yok Daraldıkça daralıyor zaman Her adını anışta kan kaybediyor yüreğim Bilemezsin ey yar, bilemezsin Gecenin karanlığında kurşunlar oynaşırken Ölüm korkusu nasıl geziniyor damarlarımda Bu yürek nasıl can çekişiyor Ayrılıkları müjdeleyen hasret vardiyalarında. Gözler nasıl kaçar düşlerden Bilir ki Sensizlik hükmetmiştir ömrüne Ve infazındadır ayrılıklarımın Haramdır şimdi bütün geceler Bu sevda çilekeş Bu yürek muzdarip Bu can terke koyulmuş Şahadete gücü yoktur dudaklarımın Yurdagül ÖZAY |