İstanbul’u özledim sahilde yürürken yüzüme vuran dalgaların sesini martıların simit kavgasını güvertelerde otururken bir cafe’de Naze’yle bir de saati unutup çarşı pazar sonrası trafiğe takılmanın baş ağrısını ve hangi masalı uyduracağımızın hınzırca sancısını...
kuşların bulutlara haber salıp yanağıma konduracakları maviyi özledim sabaha horoz sesiyle uyanıp sonra da bir taşla kovalayıp bugün de ah!,ah! diye sızlanıp annemin tavada ekmek pişirmesini bekledim...
sokakta koşturan çocuklarda unuttum minik adımlarımı gidip almak istedim yeniden oyunlar oynamak istedim beraber sen bize bir kaç beden büyüksün dediler ve çıkarttılar üzerimden küçülen çocukluğumu...
camdan cama haber bültenini bizim Melahat’tan merdiven boşluklarında gözlerimizi asmaktan sanki hiç haberimiz yokmuş gibi rol yapmaktan dedikodulara star kesilip başrol oynamaktan küçük bir sahne de bana düşseydi bugün ama alaylı gülüşlerin cilası akar yüzümden...
İstanbul’u özledim Babam’ın kaldırımlara meydan okuyuşunu gözlerini saat gibi sokaklara kuruşunu mola arası bir koşu okula gelip James Bond’luğa soyunuşunu bir zamanlar hiç istemezken şimdi niye özlüyorum..?
Annem’in telaşlı gözlerini okulda hep çantamda taşımayı her sabah uykulu haliyle örüşünü saçlarımı akşama sobanın etrafında aile boyu oturuşumuzu ekmeğin kızarmış yanık kokusunu Abiler’imin fener-cimbom maçlarında gösterdikleri üstün performanslarını ve küfürleri basıp Dedem’e pabuç bırakmayışlarını özledim hem de çoook!..
...
ardıma baktıkça kavruluyor zaman yüreğimde cenaze merasimi okunan hüznün yıkanacağına ve günahlarından arınacağına inanmadan!..
geçmişten bugüne derme çatma ihtilâl sözleri...
aldırmıyorum aslında prangası vurulan kelime yığınına
kim derdi ki açılır dilimin fermuarı uçuruma meyilli gözlerimde devrik uzanırken İstanbul...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Hasret Duvarı şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Hasret Duvarı şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
evet açılır dilimin fermuarı ; herşey yerli yerinde durmuyor ,ne bıraktığımız köyler ,ne sallandığımız hamak ağacı bahçelerde ,ve ne de domino taşlarını dizip sokak aralarında korkusuzca oynamanın gölgesi kaldı ; evet açıldı dilimin alfabesi ,ne o eski ahşap evler ,ne o sardunya kokulu pencereler ve komşuluk gülüşmeleri pencereden pencereye ; evet çözüldü dilimin yedi tepe masalı ,ne o masal kaldı ne de biz masal olabildik sürekli ..
Özlemle, geçmişe bir yolculuk yaptırdın duygu yüklü ve içten bir yürek sesi, insan gurbette yaşayınca her şeyini özlüyor memleketin, havasını suyunu kutlarım bi tanem usta kalemin hiç susmasın...
sevgimle