deli kara
miraca çıkmak gibiydi / ozanca
gelmek sana ırıyordu firavunlar beynimden düştükçe sana nefesim halaya duruyordu yollar her göz kırpışında almozin güneşi de başkaydı sen gibi sarı kızıl toprağı da ne hasretmişim! aşkı kokladım yeniden bağrında qoser’in yine duaya durmuştu dilim semaya niyetlenirken solumu zapta meyletti titrek ellerim… yoksa açık giderdi deli karana aşmışken arafları son umut ilk öptüğün yeşillerim kaç kez kopardım kıyametimizi kaç mil yollar ekledim araya bilirsin ama kaç takvimsiz boşalttım şarjörü gözlerine kaç saatsiz kayboldum adın sıra ve kaç mevsimsiz sana doğdum yeniden fütursuzca bilmeyeceksin …ve geldim büyük yemin biteceksem gözlerinde olmalıydı ölümüm! tanrım! kaç bin asır düşlemiştim gelmeyi kaç bin tespih eskitmiştim görmeye kaç bin sure zikretmiştim sesine kaç bin umut zehirlemiş kaç güneşi doğurmuştum gözlerinde ölmeye sen gibi ben de bilmeyeceğim karşımdaydın diriliyordu küllerinden yeniden qoser şemameydi sokaklarda çekilen son demindeydi vuslatın xeribi mıhlanan bakışlarındayım mutluydum yar rağmen zebanilerine umutluydum kaçıyordun gözlerimden ruhun iliklerimde erirken dursun dedik zaman yine için için haykıran sessizliğimizle ne yer vardı ne de gök tüm zamanlar grevdeydi çığlık çığlığa isyandaydı mem u zin isyanda siyabend u xece sağırdı kulaklar bize kördü gözler yanıyorduk oysa biz çığlık çığlığa sustun sustum korkuyorduk ahkamdaydı firavunlar susuyorduk sahi susuyor muyduk? ellerin mezopotamya kavruğu gözlerin faili meçhul botan yangını titriyordun tükenirken bile bile sessizlikte tükenirmiş deli karalım gidiyordum son gidişti biliyordun dilindeydi son firavun “gitme kal” diyemiyordun “vazgeçmek ölüm” demiştik hatırlar mısın? ölüme yürüyorduk bu kez biliyordum oysa miraca çıkmak gibiydi ozanca gelmek sana zamanıydı ardımda ıslak bırakıp karalarını gidiyordum ...ve sen hala çok seviyorduk biliyordun! |
Bir ize rastlayıp kendime ait sanarak peşinden sürüklendim, sadece geçtiğim yollar yabancı gibi ilişti gözlerime.
Yüreğe dokunan bu sözcük, imgelerle bir sevda ağrısı asıldı boynuma gecenin geç saatinde.
Diyecek o kadar söz birikti ki ard arda, geriye çekmek makbuli kaldı bende, teşekkür eder, kaleminize daimiyyet dilerim Gülten hocam.