ağlar İstanbul halimize!
herşey zamansızdı…dudaklarımızda dona kalmışken son tebessüm
döllendi ana rahminde sonu olmayan aşklar bir çocuk sesiyle uyanmıştı gece ve kurak bir topraktan doğmuştu boynu bükük bir gelincik şimdi durduramadığım zamanda suskun gece yarılarında konuşur dudak izlerini bıraktığın kadehler sızlar parmak aralarında kalan özlemin mühürlenmiş dudaklarımda kimselerin duymadığı sessiz bir dua...isyan mıdır! gece/gün doğmadan çatal diliyle emdi ak memelerinden sevdanın sonra kustu zehir zemberek ak çarşaflara…kap/karaydı gün yarın yine doğacak bakire güzellğiyle…kirletme! nasırlı ellerimizle uçurttuğumuz umutlar, kanatları kırık martılar gibi… sorarım şair bağ/bozumu değil midir her sevda!... oysa her hece/de nasıl da bütündük… İstanbul’un dar sokaklarında yitik sevdalara sarmaşdolaş sekeleriz…ayaklarımız dolaşır birbirine uzaktan bir müzik sesi bozarken sessizliği beynimizde yaşanmayan yılların sancısına İstanbul’u suçlarız ağlar İstanbul halimize!... Kamuran GÜNDÜZALP |