NAMELERİM ANNEME (5) SONBir delik daha açtım kemerinde hayatın Bu günler dünlerimden oldukça zayıf annem Geç anladım bağışla, hep hayırmış niyetin Darıldığın her sözüm, içimde hayıf annem İsyanım büyüdükçe, ruhumu sarar buğu Kuşatır benliğimi bir irin mutluluğu Delinin kör kuyuya attığı taş gibiyim Halet-i ruhiyeme cihan tanıktır annem Ben kurunun yanında tutuşan yaş gibiyim Dışım çiğ görünse de, içim yanıktır annem Dipsiz uçurum yaşam düştükçe düşüyorum Gittin gideli kendi yaşımda pişiyorum Ben bu vahim durumun mağduruyum aşikâr Sonsuz serzenişimi bana çok görme annem Seninle olmadıkça bin yaşasam ne çıkar Tutarsız hallerimi ne olur yerme annem Yanarken dudaklarım sükûnet tavasında Gözlerim karalığı ayartma havasında Sen benim yüreğimde umut dolu sancısın Yokluğun kor ateşten daha da sıcak annem Dün bana en yakınken bugün kırk yabancısın Vedasız ayrılışın sırtımda bıçak annem Pişmanlık zehirli aş, yer misin yemez misin Sen; her zaman affetmek büyüklük demez misin Dile gelmez bu derdi çaresiz yutuyorum Dilek tarlalarıma metanet ektim annem Mukaddes hayalini göğsümde tutuyorum Ay misali yüzüne ömrümü döktüm annem Yazılıp bitmiş her şey Rahman’ın kaleminde İnşallah kavuşuruz sonsuzluk aleminde …….. gri gölge |
kalemin kavi ilhamın bol yolun açık olsun hecelerin prensesi...