,,Evet’’ diyerek devam etti Yunus sözüne ,,Gelelim meselenin künhü ile özüne’’
,,Nesl-i hâzırın kastı, arı Türkçe lafzından’’ ,,Tezkîye-i lisândır Arapça ve Farsça’dan’’
,,Ecnebî kelimeler şiirde bâd-ı sabâ’’ ,,Aşağıdaki şiirim buna misâl-i zîbâ’’
,,Miskin Yunus bîçâreyim Baştan ayağa yâreyim Dost ilinden âvâreyim Gel gör beni aşk neyledi’’
,,Miskîn ve aşk kelimeleri aslen Arapça’dır’’ ,,Bîçâre, yâre, dost ve âvâre de Farsça’dır’’
,,Katî benim değildir arı Türkçe kelâmı’’ ,,O, kavmiyetçiliğin lisândan intikâmı’
,,Lisâna düşman oldu, kavmiyetçi edîbler’’ ,,Bunun için kuruldu türlü türlü hizibler’’
,,Meşhur harf inkilâbı abdâlı aptal yaptı’’ ,,Kuşların bâl -inden de arılara bal yaptı’’
Bunu duyunca güldü şâir Pîr Sultan Abdâl ,,Bir kanunla, lakabım oluverdi bir aptal’’
,,Şapka düşerse harften, karışır manaları’’ ,,Dânâlardan ayırmak, zor olur danaları’’
,,Dilim arı değildir, bilakis o sâde dir’’ ,,Edebiyatta dilim üç şeritli câddedir’’
Soner Çağatay 6.10.2010 / Wuppertal
Kelimeler:
Muhâkemetü’l-Lügateyn: Ali Şîr Nevâî’nin Arapça ve Farsça’yı birbiriyle kıyasladığı kitabıdır. Zebân-i torkî: Türk dili Zebân-i fârsîden: Fars dili, Farsça Kıyâs-ı fâsid: Yanlış kıyas Lisân-ı bed: Kötü, çirkin dil Gûhi: Bok Kâmûs: Büyük sözlük Kütüphâne: Bundan kastım Süleymaniye Kütüphanesi Çırak: Çıraktan kasıt bizzat benim Pasbân-ı nâmûs: Namus bekçisi Pasbân: Bekçi Tezkîye-i lisân: Dili temizlemek, arındırmak Bâd-ı sabâ: Sabah rüzgarı, doğudan esen rüzgar. Bundan kastım Farsça ve Arapça’dır Misâl-i zîbâ: Güzel örnek Kavmiyetçilik: Milliyetçilik Dâna: Bilge Bâl: Kuş kanadı
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
ŞİİRE VEDA (6) şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ŞİİRE VEDA (6) şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Kutlarim,Böylesi güzel ve mânali bir eseri yazdiginiz için,ve yukardaki anlatmis oldugunuz dil Hususuna katiliyorum.evet su anda dilimiz dar bir çerçeve içinde bunalip kalmistir.tv lerdeki dil sarkilardaki dil siyasilerimizin kullandigi dil bir birlerini tutmamaktadir.kimileri çikip mânasini sadece kendinin bildigi bir "yontma" kelimeler kullanarak sözde "siir" yazar kitap yazar ve bunu bize "zorunlu" olarak dayatirlar.bereket sizler varsiniz ben ümitliyim yarinlardan eger bu dil'in sahibi bizsek onun bunun elinde çar çur edilmesine gönlümüz razi olmaz.basarilarinizin devamini diliyorum nice eserlerinizi zevkle okumak nasip olur insaallah.Hürmetle.
Merhaba efendim şiirleriniz saygıya şayandır üstadım çok beğendim . Gerçekten örnek temsil edilecek nitelikte bence.Çok güzel yüreğinize sağlık kaleminiz hiç susmasın. Selam ve Saygılar...
necip beyin yorumuna aynen katılıyorum.inkilaptan bu yana uyduruk kelimeler türetilerek türkçe konuşan diğer türki devletlerin dilinden de uzak kalmamız sağlandı.özümüze dönmemiz şart.inşallah yakın bir zamanda bu bilinç oluşacak ve islam alemi tekvucut olarak tekrar tarih sahnesindeki yerini alacaktır.tüm firavunlara ve ülkemizdeki uzantılarına rağmen bu gerçekleşecektir.şairinde dediği gibi 'horozu çoktan ötmüş şafak' çok yakındır.güzel şiirinizi kutlarım
Harika çok güzel bir şiir Kutlarım. Kalemin daim ve kaim olsun. Güzel fikirleri şiirel çok güzel işliyor ve bizlere sunuyorsun. Tebrikler. Saygılarımla...
kesinlikle katılıyorum Soner abi; harf inklabı geçmişle bağlarımızı tamamen koparmak için dahası yüce Kuran-ı Kerim'den uzaklaştırmak için yapılmış sinsice bir devrimdir, dahası yıkımdır, bir dile, bir edebiyata, çınar gibi bir kültüre yapılmış bir soykırımdır adeta, bunun başka bir açıklaması yok olamaz da!
dediğiniz gibi sadece bir günde nice abdallar aptal hale getirildi ve koyunlaştırılan halk otlatıldı dahası otlatılmaya çalışıldı...
ileri görüşlülük bir günde bir dili akademik araştırma konusu haline getirmek, geçmişten bağlarını kapararak ilerlenilebileceğini düşünmek ve ülkeyi fersah fersah gerilere atmaksa batsın bu ileri görüşlülük de bu görüşlerin mimarları da!
yazık yazık ki ne yazık...
şu bir gerçektir ki bu günkü dil kesinlikle edebiyat yapmak için yeterli bir dil değildir ve olabildiğine sınırlıdır! bizler mevcut dille ahengi bol şiirler ortaya koyamadığımızdan serbest şiire kaçmak zorunda kalıyoruz; bunun başka bir açıklaması yok...
insanlar artık ideolojik çerçevede yörüngesini çiziyor ve zor olanı sevmiyor.kolaycılık almış başını gidiyor ve herkes kolaya kaçınca kolaycılık bir anda popülerlik kazanıp sanat adını alıyor ve rağbet görüyor. bu gün büyük şair dedğimiz günümüz şairlerinden üstad Sezai Karakoç, Atilla İlhan gibi nice şairler bile divan edebiyatıyla tanıştıktan sonra onunla hemdem olduktan sonra büyük şair olabilmişlerdir yoksa üç beş tane fransız çabulcuyu okuyarak değil...neylemeli bilmiyorum
yüreğinize sağlık her bir şiirinizin üzerinde sayfalarca tahlil yapılabilir...
saygılar....
necip salacan tarafından 10/6/2010 5:24:56 PM zamanında düzenlenmiştir.
necip salacan tarafından 10/7/2010 1:03:48 AM zamanında düzenlenmiştir.
necip salacan tarafından 10/7/2010 1:18:14 AM zamanında düzenlenmiştir.
necip salacan tarafından 10/7/2010 1:20:22 AM zamanında düzenlenmiştir.
Burada yazılanları, yazdıklarınızı tamamen kabul etmenin ötesinde bir şey daha söylemek istiyorum. Atatürk'ün etrafına toplanan bir takım dalkavuklar onun adından ve millet indindeki kudretinden yararlanarak çok hatalı bazı kararları aldırdılar ve uygulattılar.Ata'nın ölümünden sonra da iktidardakiler ile sürekli diyalogu kesmeden âkil adam rolleriyle sürekli yol gösterici pozisyonlarını koruyarak istedikleri yozlaşmayı temin ettiler. Yıllardan beri sürekli söylediğim ve söylemekten hiç bir şekilde imtina etmeyeceğim üç şey var: Bu millete üç şeyi doğru öğretmediler. 1. Dinini. 2. Dilini. 3. Tarihini. Eğer bu üç şeyi doğru öğrenmiş olsa idik millî katliama seyirci olmazdık. Vesselâm.