Bunak Şair
ve insan…
bozdu bir gün oyunun altın kuralını sığdırdı bir yolunu bularak yaşamın çuvalına şiddetin kanlı mızrağını son sözünü söyledi doğa: değişim! eskitti dünden kalan ne varsa pasa dönüştü aşkların yarım şarapları hatırlamıyor artık ozan en unutulmazını uzun menzilli silah sandı leylekler gagalarından damlayan yurtsuz sevdalarını zaman… imgesiz şiirce ilk o soyundu anından ve insan… zavallı bir figür olarak kaldı tarihini bağışladığı mağarada elindeki taştan balta dönüşse de uzay silahına hep aynı oktavda çınladı ölüm aynı tenhalardan geçerken binitteki kendi hamuruydu kan ve gözyaşıyla yoğrulmuş dışı yanmış çiğ içi ne zaman bir kelebek konsa düşlerine öleceğinden korktu /öldürmekti onun işi ve insan… unutunca içindeki barbar savaşı kırkından sonra ozanlığa soyundu da sık sık aklına kaçırır oldu iki dizelik barışı Nisan 2009 / İzmir |
insanlık olarak unuttuğumuz birşey var; insanlığımız.
Eşref Baba,
sana birşey demek haddime değil, kalemine ilham.
Her zamanki gibi sağlam yapı taşları üzerine oturmuş ve bana göre didaktik bir şiir.
Kutlarım.