AYNADAN
İnsanı kum kaleye hapsettiler masalcı
Hepimizi iyi bilirdik eskiden Aklın saçlarını tuttu eşkıya masalları Kazma kürek eşerek ve deşerekten evleri Ne taşır içimizden gemiler Ne zor Taşımızı kesen ipe Yusuf diye sarılmak Nereye saklasak suçumuz aşikar İnancımızı sınayan güneşin gözlerine bakamaz olduk Kulakları eriyen kara heykellere taparak Ne bırakır günah soframıza zaman Çok zor Cebimizde küsmeye hazır rüzgarlarla yaşamak Ah masalcı Kırgın lehçelerle övündük, toz içinde aynamız Biz böyle bilmezdik gönül sırça bir handı Giden atların açtığı ten mührünün yerine Ne koyar çıra isli romanlar Ne zor Gurbete sürgün beratımızı kirilce yazmak |
devamına diyelim. sevgi ve saygıyla...