YOKLUĞUN ...
sattın bir kadeh şaraba istanbulu, alacağın olsun ...
sen ki, saçına yıldızları takmış, gökyüzünün bahar akşamıydın ve yoktu sen kadar güle benzeyeni,sen ki ciğerimin çitli bahçesi.... gittiğinden beri, sigaramı cehennemle yakıyorum kan kusmak nasılmış, gelde yaradan sızan kırmızının tonlarına sor sor ki, içindeki güvercinler isyan etsin gör ki, toz pembe aşkların pusulası ölümü göstersin.... sattın ulan bir kadeh şaraba hercai adamlığımı sakalımı meze ettin kadehine, alacağın olsun cevriye ben ki, zemzemi bulayıp gözlerine, kırpmadan bakmıştım sana nasıl bir orospuluk ki bu yaptığın, ölüyorum hala... BENİ TOPRAĞA KOYSANA !!! gittiğinden beri, evimin mermerleri eridi nasıl volta atmaksa bu, odam zindan, yatağım mahpus gibiydi şimdi sor ki şehrine, sana tapan o hercai nerde ? ara ki bulasın bir denizin mercan mavisinde, burdayım demek gelirken içimden susuşumla haykırmak nasıl bir şeymiş DİNLE ! ben seni severken, bir kuşun kanadında barış imzalıyordum düşmanlarla, uyurken koynumda bir kedi uysallığında, içimdeki aslanın terbiyecisi oluyordum, susuyordum bakıyordum DOKUNAMIYORDUM... ALLAHIN VARSA İNAN ! KIYAMIYORDUM !!! susuşumla haykırmak nasıl bir şeymiş DİNLE ! her yemekde,kursağımdan geçen ciğerin değilse, namerdim tüm Türkiye`ye, ellerimi her açtığımda, bütün dualarım sana değilse, rezil olayım, islam alemine, ülkesini savunan bir asker gibi,gülüşünü hilal, bakışını yıldız saymadıysam, yazıklar olsun benliğime... SEN BENİ SATMAYA DEVAM ET BİR KADEH ŞARABA BENDE MAHSENDE ÇOK, ÜZÜM BAĞIDA !!! uğur köksal |