kÖMÜR BİLLAHŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Aramayın beni bulamazlar artık...
içli bir tonda söylendi gece,
rengine inanmadık, ağzımı açtığım mağara, ateşin hercai menekşe, kim tuttuysa güneşin kızgın ellerini? dipsiz kuyusunda dibe vurdular gözlerimi, domuz damlarını seyreden ölüm, çekiyor beyhude perdelerini, buharlı camlara kalıyor ismin, fosiller öksüz ağıtta, dün unutulmuş çıkınımda küflendi... yarın gözlerime yakındı nemlendi... madendik madem ki, bizi bulamayan avuntu, geleceği köksüz bağıtta, vagonlara söyleyin yalanlamasın beni, sözümden dışarı çıkmasın ray, tuzaklandı, gözlerine kanıyor uykularım... acıya yanlız bırakılmış, siyahı avucumda korkunun, bareti düşüncelerime takılan taş, düştüm şiirimin ellerinden ayaklarına, gökyüzümden geceye inen vardiya, gözümdeki ışığı yeryüzüme taşınan, madeni filizlenmiş, aralık kalmıştı aşk, ocağına düştüm, siyah bir gül takıldı gözlerime, ve yakasındaki serçenin, gülüp geçti ayrılık, tahrip gücü yüksek, yüzüne sürgün edilmiş, bir çırpıda çalınmaya hazırdı kalbim, sesini kırdılar, nefesimdeki körüğün, yoğundu gözlerimdeki sis... yerliydi yersiz bir laf edene kadar yeraltı, güneşi uzanmış uykuda gördüm, bir bir örtüm yataklarımı, kışı kovalayan zaman, biraz kestiriyordu duman, yol üstünde ayazım, gözüme kaçma dedim bahanelere, geceye düştüm kaldırmadılar, kandındılar dolunayla, ateş böcekleri kafi gelirken, kısılmış lambanın sesine, fısıltı katıyordu gözyaşım, umutların söndürürken umutlarımı, mutluluk, özlemin öznesi sen olmasaydın bari, ...gizli gizli öznelendi, tırnak izlerim... kara elması dizilmiş mısralarım, düşlerimin boynuna, takılıp gideceğim, siyah inciler dökeceğim yıldızlarıma, zonguldak deresi, eşlik etse döküleceğim, cevherin sırrını sökeceğim dilime sonunda... kendimi kopya çekiyorum, alın yazım karbon kağıtlarında, sineye çekilmiş dilimdeki değirmen, hayat yakalasa ve yasaklasa, kesilse bileklerimdeki intihar, harı geçer mi, harıl harıl yanan bir müsveddenin? damarımı bulsalar benden, acilen alsalar düşlerimi, is çıkarırken ve istifade ederken, bataklıklara batıyor, maden yataklarındaki özetim, kıvılcımdan kor, deltanın kalın sesine kavuşan, ismimi almışlar benden... sırtımda bir çuval kömür, ağırdı gözlerin, yüz karası bir gecem olsan, yan diyecek diye korkuyorum cehennem, çıplak alevlerde, donup kalan mecaz-ı mürsel, uğurlu sayımı bilmeyen baykuşla uğurlandım, küt küt atarken kalbim, kütürdeyecek parmaklarımdaki şiir, çınlattım kulaklarına... burnumda tütüşünü, peribacası ilhamıma zehir zemberek, sobalar çocukluğumun baş köşesine kurulduğunda, ıhlamur kokularında özlem, ben hiç büyümedim ki maşalı saçlarımla, tutsun beni rüzgar efkarımdan, şömine benim de gönlüm zengin, kafi gelir mi? sana kafiyem, orda kimse varmı? diye sordu, kalbim yağmurlarına, göçük altnda kaldıysa ellerim, kim silecek nehirleri? üstünkörüde olsa yanaklarımdan, karadenizi hırçın saçlarım, gün ağarıncaya kadar, küllerini savurup, sesinle tutacak, sesim marmara çırası, tutulduğumu görmeden, tutuştuğumu söndürüp, bırak zeytinleri toplamayı dalından, daha gidip gözlerini bulacağım, aklımdan çıkmadı, saklı kömürlüklerimdeki kor, düşerse düşüme karabasan, sor...sor...sor... biçare şairliğime ömür billah... SİNEM ŞANLI |