---Aslında İNSAN---Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Yillardir aralarinda bulundugumuz, hep unutulmaktan dertli, gozleri yasli buyuklerimize ithaf etmeye calistim bu siiri. Ben sizleri cok seviyorum...
Oysa hep beklediler, sabırla ve özlemle penceredeydi gözleri
Kulakları merdiven boşluğunda, bir tıkırtıya hasret yürekleri Siz unuttunuz onları oysa eğlenceli şehir hayatının saatlerinde Biz unuttuk onları bitmek bilmeyen işlerimizin arasında Umuttuk oysa, sevinç ve mutluluktuk onlara Yıllar öncesinden biriktirdikleriydik onların Servetleriydik belki de çoğunun, Ali amca’nın o udunun bir notası, Fatma nine’nin tülbentinin oyasıydık Bir mendili, bir çorabı çok gördük onlara Belki büyük paralar kazanamadık bu hayatta Ama elimizdekileri umarsızca harcamaktan hiç geri kalmadık Oysa bir gülümseme, sıcak bir merhaba, bayram sabahı öpülecek elleri vardı Biz her geçen gün unuttuk kendimizi, benliğimizi yitirdikçe yitirdik Özümüzden kaçtık koşar adım sanki hiç yaşlanmayacakmışız gibi Geçmişimizi unuttuk, geleceğimizi hiç düşünmedik Onlar bizim yaşlılarımız değillermi ? Bizim anne ve babalarımız ? Yıllar öncesindeki ilkokul öğretmenimiz Ferda hanım, ilk harfleri bize öğreten Kimisi en sancılı günlerimizin ağrı kesici doktoru Mehmet amca değil mi Ya Hatice teyzemiz... Ahh Hatice teyzem, elinden ne de çok börek yedim senin Hakkınızı helal edin, biz size layık olamadık... Ne öğretmenimize öğrettikleri ile birer cümle kurabildik Ne bizi ayağa kaldıran doktorumuza koştuk bu sağlıklı bedenimizle Hatice teyzenin elinden yediğimiz börekleri unutalı kaç aşk sığdı ömrümüze Biz ne yaptık o insanlara, nasıl teşekkür ettik ??? Bari özrümüzü kabul edin, hatalarımızdan büyük özrümüzü... NOT : Darülaceze’de kalan ömürlerini huzur içerisinde tamamlamaya çalışan nicelerine... Ali amcaya, Ferda Öğretmenime, Havva Anneme ve isimlerini yüreğime yazdığım nicelerine... Hepinizin ellerinden öpüyorum... Size layık olamadık... Mesut DAL |
Kulakları merdiven boşluğunda, bir tıkırtıya hasret yürekleri
Siz unuttunuz onları oysa eğlenceli şehir hayatının saatlerinde
Biz unuttuk onları bitmek bilmeyen işlerimizin arasında
Umuttuk oysa, sevinç ve mutluluktuk onlara
Yıllar öncesinden biriktirdikleriydik onların
Servetleriydik belki de çoğunun,
Ali amca’nın o udunun bir notası, Fatma nine’nin tülbentinin oyasıydık
Ne dersiniz bugün hatırlayalım mı onları?
Güzel bir pazar geçirsin yürekleri. O halde hazırlanın sevgiye gidiyoruz.
Yüreğine sağlık dostum.