GÜNEŞ ÜŞÜTÜR KARDELENLERİMİ
Med cezir uğrar durur yürek sahilime
Her dalgada bir tipi tutar Yangınlarım üşür Âzalarım tutmaz olur Titreyen elim soğur Kalbimin ritmi bozulur Zamansız yağar yağmurlarım Bereketli topraklarımı Çamurlu seller alır Ve Konuşan dillerim lâl havası okur Leblerim deryaları içer Kanmaz olur Zemheriler ayaza durur Yanar vicdanım da Bir mahşer İçin için Kavurur da kavurur Ümitlerim harlanır Cehennem ateşleri canlanır Yanar özüm özümle Hangi yana dönsem Kâbus kâbuslar içinde Göremiyorum önümü Sisli bulutlar gözümde Mevsimler yok karıştı birbirine Hazan gülleri dererim bahar içinde Güneş üşütür kardelenlerimi Ebemkuşağı doğmaz olmuş Aysız gecelerime On üç ay Bahçemde güller açardı Sevgi suyu veremedim Ne bahar var Ne de çehresi gülen Güller açtı Yokluk yıllarımıdır ey Yusuf Kâbuslarımı yor hayır’a Kara zindanları sen öğrettin Züleyha gibi yanan bu kula Yoksa çölleri sel mi almış Ey mecnun Leyla’nın elleri olmuş çamur Dağların sisleri gözüne mi düşmüş Ey Ferhat Suyun yolu şaşırır Şirinin dudağı kurur Ey kerem yangının nasılda büyük Yakar deryayı Aslıyı kavurur da kavurur Tarihin dilin de yalan mı söyler sevdalar Bırak kavuşmasın sevgi çölünde yananlar Mana iklimini bulur belki Bu aşklardan ibret alanlar Melek… 20/Eylül/2010 |
Selam olsun şair yüreğine, saygılarımla..