SAV, SAGU, KOŞUK, DESTANŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Anadolu bir edebiyat pınarı gibi sulamaktadır tüm kıt’aları. Her kolu ayrı yeşertmektedir kainatı. İşte geçmişten bu güne Anadolunun edebi motifinin günümüz edebiyatına da ışık tutan gizemli parçaları.
Sözlü Türk Edebiyatı Örnekleri Sav Sav, atasözü niteliğinde, az sözle çok şey anlatan, anlam yoğunluğu bulunan, özlü sözlerdir. Divân-ı Lügati’t-Türk’te pek çok sav vardır. Sav, İslamiyet öncesi Türk edebiyatında atasözünün karşılığıdır. Bir düşünceyi, bir deneyimi, bir öğüdü, en az sözcükle kısaca anlatan kalıplardır. Biçim olarak bir düz yazı tümcesi veya bir şiir dizesi gibi olabilirler. İslamiyet öncesi Türk edebiyatına ait savların kimileri küçük ses değişiklikleriyle, Türkçede bugün de yaşamaktadır. Sagu Sagu, Hece ölçüsü ile yazılır.Edebi sanatlara yer verilir. Dörtlüklerle yazılır. Ölen bir kişinin arkasından söylenen ağıt şiirleridir.Ölen kişinin kahramanlıklarını, başarılarını, erdemlerini ; kalanların acısını ve duyulan üzüntüyü dile getirir. Koşuk Koşuk; islamiyet öncesi Türkler’in söyledikleri şiirlerdir. Genellikle kendi başına bütünlüğü olan dört dizeli bentlerden oluşan koşuklar, manilere ve koşmalara kaynak olmuştur. Türkler İslamiyet öncesi belli dönemlerde, "sığır töreni" adı verilen av törenlerinde, "Şölen" adı verilen kurban törenlerinde ziyafetler ve yengi ile biten savaşlar sonunda, tüm boyların erkekleri biraraya gelerek eğlenirdi. Bu eğlencelerde söylenen çoklukla aşk, doğa ve yiğitlik konularını işleyen şiirlere "koşuk" adı verilir.Ayrıca halk edebiyatında en çok kullanılan ve en çok sevilen nazım biçimidir. Destan ’Destan’, milletlerin hayatında büyük yankılar uyandırmış (savaş, göç, istilâ gibi) tarihî olayların (yangın, salgın hastalık, sel, deprem gibi) toplumsal ve doğal olayların çağdan çağa aktarılmış, aktarılırken de hayal unsurlarıyla oluşmuş, süslenmiş, değiştirilmiş manzum söylenceleridir. Destanlar, Araplar’da "esastır ", Batı’da "myth" olarak adlandırılır. Destanlar ikiye ayrılır; Yapay ve Doğal Destanlar. Yapay Destanlar: yazarı belli olan,daha yakın zamanda yazılan ve olağanüstü durumlara az yer veren bir destan türü iken, Doğal Destanlar: anonim( yazarı belli olmayan),ilkel dönemde yaşanmış olayları konu alan ve sözlü destan türüdür. Destanlar İslamiyet’in kabulünden önceki Türk Edebiyatı kategorisine aittirler. Ayrıca da çok uzun yazılardırlar. Destanlar 3 safhadan oluşur: 1. Halkın benliğinde iz bırakan olaylar ve bunda rol oynayan kahramanlar, 2. Olayın ağızdan ağıza aktarılması, 3. Yazıya daha sonradan geçirilmesidir.
Sav, sagu ve koşuk destan
Anadolum bıktı yastan Yitirdik tüm güzelliği Anlamıyor bizim Mestan ********************** “Arif olan anlar sözü” Duyan kulak, gören gözü Bitirdik tüm güzelliği Onla birlik Türklük özü İşte Arif, Sav’dan örnek Koyun gibi olduk kürnek Sarılalım insanlığa Dağılmasın düğün dernek ********************** Fatih ile çağlar aştık Atatürk’le çığır açtık Hasta adam diyorlardı Yedi düvel , biz de şaştık İşte bu da Sağu oldu Türklüğümüz içe doldu Osmanlının tokadını Küffar, suratında buldu *********************** Anadolu’m yeşil bostan Yar giyinmiş güllü fistan Kışı bitmiş, bahar diyor Selam sana, kadim dosttan İşte bu da koşuk gibi Tabiata âşık gibi Yazan yürek çırpınıyor Çaldığımız kaşık gibi *********************** Takip edip dişi kurdu Kuruverdik büyük ordu Kahramanlar yaratarak Anadolu yaptık yurdu Acı, tatlı, bir tatmışız Bunca destan yaratmışız Söylenmekte hâlâ bakın Dilden dile anlatmışız Destanlara zaman yetmez Başlar isem burda bitmez Türk doğmuş ve yaşıyorsak Coşar kalem, ilham yitmez Cemil YILDIZ 23.09.2010 |