“Özüne yanık çiçekler gibi,”
“Bakışlara paslı yağmurlar düşer,”

Ergen;
Bulutlara resim çizen huriler,
Kalbe muhkem nakışlar gizli,
Ölü soyucular cirit atıyor,
Ücra mezar taşlarında,
Bir dudağın izi silik,
El Fatihadan…


Kaçak izleri var,
Dağılan umut yollarında,
Hayatın okulu ki derbeder,
Sanık sandalyesinde çırpınan,
Saçlarından tutunan infaz…


Direngen bakış açıları,
İşkence tozları gizli yüzlerde,
Acıya su serpiyor gardiyan,
Böcekler dişlemiş nevaleyi,
Gün sayan voltalar dolu,
Sağanak bakışlardan…


Yaşlı bir meltem,
Kumunu eliyor yürek,
Sıcak külleri kaldı hayatın,
Küflenmiş sandık dibinde,
Yüzler silik gözler yalancı,
Meyhaneyi boşlatırken bir hancı,
Ucuz şaraba yatırıyor ellerini…


Bu bakışlar;
Bir daha sev der gibi,
Ahmak ıslatan cinsten,
Bir şiirin beli kırılırken gelir,
Yada acıya sünmüş kahve aralığında,



Geç mi?kaldım;
Yoksa hayat durağan mı?
Ellerimin ayası silik,
Duvar diplerinde yüzüm,
Aynasız güzellik sırları,
Yağmur kapatmaz yaralar,
Bakışırken aşka yelken vurmuşum,


22.09.2010

Evet yakaladım bakışlarından bir ümit şimdi yakıyorum telli sigaramda,
Başımda dumansın ey yar gizli duldalarımın yasak sermayesi gözlerinde.