Bir Sonbahar Akşamı
rüzgar amansızca dalgaları okşar iken
ağaçlar da dallarıyla vedalaşıyor adeta bir sonbahar akşamı... ve eşgalim bütün dağınıklığıyla eşlik ediyor bu manzaraya bir şeylerin eksikliğini tamamlayaraktan az ilerde kavgaya tutuşmuş iki tinerci ve ordan hızla geçmek isteyen bir kadın elinde çantasıyla... akşam üstüydü ve henüz hava tam olarak kararmamıştı derken bir çığlık koptu tinerci çocuklar çantasını kapıp kaçmaya yeltendiler kadın her ne kadar direndiyse de vedalaşmaktan başka çaresi yoktu aramızda baya bi mesafe vardı sanırım yüz ile ikiyüz metre arası... her ne kadar koşturduysamda yetişemedim "ki bende savruktum o an rüzgarın ellerinde..." sonra oturup üç beş kelimenin belini kırdık meğer aylığı da çantadaymış ve üstelik kocası da yatalak kederli gözlerinden ay ışığı sönmek üzeriydi derken kalktı ve rüzgarla bir oldu saçları sesi kesilmesiyle adımlarının... önce düzene sonrada tinerciye ... ama doğruya tinercide bir kurban değilmi... bir sonbahar akşamı ve rüzgar usulca dövüyor bütün ağaçları dallarıyla dalgaları da saymasak dalgaları... birde eşgalim vardı eşgalim bütün dağınıklığıyla sahile vuran... |