Kirpikler…uzun, kısa, sarı, siyah… kirpikler…
Bazen ohh…yerine çektiren aah.. kirpikler…



Bir ahunun aşkından yaralı olmuşsanız,
Kirpikleri batmıştır kanlıdır bakarsanız.

Açan bir çift goncanın koruyan dikenidir,
Kavuşmayan arzunun isyankar sitemidir.

Odur Padişahların gönlünün hazinesi,
Tahtları hiçe sayan Belkıs’ın cazibesi.

Avcıların kemendi, okudur yay kaşların,
Mecnun’un çilesidir, Leyla’ da bakışların.

Hünkarların sorgucu, dilberlerin nakışı,
Melike’nin tılsımı, Şahmeran’ın göz yaşı.

Yusuf’a cefa veren, zindanın parmaklığı,
Tahir’e dağ deldiren Zühre’nin kıvraklığı.

Aslı’nın gizemidir, Kerem’e keskin ağı,
Bazen hüzünlü güzdür bazense İrem Bağı.

Çarların ilhamı, Kremlin’in süsüdür,
Katerina uyurken gözlerin örtüsüdür.

Hürrem’de iki gölün dalgalanan sazıdır,
Saraylarda uda tel, sultanların sazıdır.

Kara gözlerden düşen incilerin ipidir,
Gönül kalasında burç, fethi çetin kapıdır.

Kirpikler… mızrak gibi sıra sıra kirpikler,
Aşıkları koşturan… ardı sıra kirpikler…