HENGAMEalaca düşlerin peşinde kahve kokulu bedenler miskin bir yalnızlığın buğusuyla kaplanıyor zaman kinayenin sırtında kan aldatmacasında palyaçonun değişen çehreler şehirde ruhsuz bir hengame kaldırım sırnaşığı dört beş kedi görünür canbaz ilizyona boğar kadını kadın suskun gıcırdayan dişlerin uğultusunda aşifte bir kervan hep aynı gelgitler yolda yorgun yolcuda belirli belirsiz hayatlar aşkla sulanan parmakların kangren çığlıklarında her bitiş bir başlangıca gebe ve her başlanğıç aşksızlığa vuslat denilen çelişkinin gerçeğe varamayan ucunda senli benli cümleler dilde çıngırak sesi asılı gözde matem kahverengi gidiyor bilinmeyene gülüşler kesişen her bakış hüzünlü sitem herşeyi anlamanın verdiği rahatsızlığa şimdi ne düşler aklın dehlizlerindeki kadar saf Ne de aşk ezelindeki kadar pervasız |