BİZİM TÜRKÜLER
Anasının oğluna yaktığı ağıt
Ötelerden gelir, bizim türküler. Bazen mendil olur,bazen de kağıt Namelerden gelir, bizim türküler. Süt gibi beyazdır,su gibi berrak Ağaçta yeşerir, dallarda yaprak Urfa’da hoyratdır,Antep’te barak Yörelerden gelir, bizim türküler. Yemenden sılaya dönmeyen yiğit Rüzgarda sallanan bir salkım söğüt Geçmişten bu güne sanki bir öğüt Törelerden gelir, bizim türküler. Rengini çiçekten gülden alırlar Zarafeti ince tülden alırlar Nağmeleri esen yelden alırlar Derelerden gelir, bizim türküler. Asırlık çınardır kökü derinde Anadolu saklar açık bağrında Soğuk bir ayrandır harman yerinde Çarelerden gelir, bizim türküler. Seninle ağladık ,seninle güldük Seninle yaşadık seninle öldük Aşkın tandırında yandık kavrulduk Yarelerden gelir,bizim türküler. Çiftçinin tohumu ektiği gibi Aslı’nın Kerem’i yaktığı gibi Züleyha’nın Yusuf’a baktığı gibi Benim iki çeşme, gözüm türküler Halelerden gelir, bizim türküler |
Züleyha’nın Yusuf’a baktığı gibi
Mısraları şiirin tuzu, baharatı olmuş..
Ben bu iki mısradan etkilendim...
şiirin anlamı bu mısralarda saklı gibi geldi...
Tebrikler...:)