Güvercinkimsesiz saatlerinde bir avlunun yüzünü güneşe çeviren güvercinim aynalara sus ölüm gülümser bileklerinde kalabalık ve yalnız geçmişim yüzünü buruşturuyor fotoğraflarda ben her sustuğunda gece ılık bir yaz akşamında yalnızlığında bir otobüs durağının uzak kentlerde kalmış bir bakış gibi hatırlıyorum seni öpülen alnından güllere küsen güvercinim yorduğun her cümlenin umutvar anlamıyım. neşter vurulan ilk gençlik rüyaları seyrediyor uzaklarda nehir yatakları canım yandı! yalnızlıklara açılıyor kapılar sığmıyorum kabıma yaz gelir unuturum bir yağmur serinliğinde gözlerin ıslanırım ellerim üşür tatlı bir sızı yoklar yüreğimi bağışlayan adınla bir kez gülümse... haziran/10 |