ECDAT
Karabasanlarla
Uykusundan dirilişine şahit olmuştu babasının Avucuna sıkışmış camdan,bir yudum su. Bebek ölüsü gibi soğuk yüzüne Dalgaları süzülüyor saçlarının... Bir yastık dolusu rüyayla doldurmuş ceplerini... Adını ’baba(m)’ koyduğu bir beden Doğruldu... Grinin ellerine hapsolmuş beyaz bir yataktan. Baktı... Camdan kıymıklarla kanattığı öfkesini Oluk oluk akıtarak göz pınarlarından ’GİT’ dedi... En yabancının, Koridorun bir ucundan seslendiği kadar soğuk... İşte o an kız çocuğunun üzerine beyaz karlar yağıyordu lapa lapa... Öylesine üşümüştü ki düşleri Yarınına Baba(sız) gelecekler çiziyordu en renksizinden... Eteklikli bir dişinin Nasıl damarlarının söküldüğünü izliyordu vücudunda. Bir babayı Nasıl yüreğini talan edip,sömürdüklerini hayallerinden. Ve ceplerinde birikmiş düşlerin Nasıl yetim kaldıklarını... Çokça yıl sonra Hissedecekti Ümitlerini uçurumun tam dibinde yaşattığını. Acıtacaktı ellerini ’giden’ Belki de, Onca yamanın altından Kırgın bile görünmeyecekti reddedilmiş yüreği ! Olur da bir gün diye ’O’nunla uyanmayı bekleyecekti. Penceresinden Emrivaki sızmalarına da RAZI karabasanların ! Camdan bir suyun,kursağında kırılmasına da... Heyhat! Ne ’git’ diyenin kucağı vardı açık Ne de koridorun ta ucunda da olsa Yankılanan bir ses... Nurhan Ulukan |
Saygı hürmetlerimle....Bayramın Kutlu Olsun.....