Rutubet Tutmuş Pişmanlıklar
Çikolatasının erimesine hasret ellerinde
Adımlarının küçüklüğüne gülümsüyor Perde aralığı kadar gizli sırlarıyla Ekmeğin kokusuna Köşesinden kopararak teşekkür ediyor küçük... Kana kana içiyor toprak yağmuru Ümitleniyor Çamurlu tırnaklarını sıkıştırıyor avucunda Seyrek saçları Rüzgarı taşıyamıyor daha fazla... Ölü süzülmelerini izlemekten bıkmış Belki Bu yarı çıplak diyarların sonu gelir diye Süt beyaz köpükten hayaller kuruyor Üzgün... Her ıslak toprağın önünde Kendini filizlenmeye feda etmek için Eğiyor masum başını... Bayat bir kırıntısı olmaya çalışırken zamanın Fark ediyor ki Yaşamak Cin çarpmış düşlerin Belki de tersten okuması Hayatı... Nurhan Ulukan |