YOKLUĞUNU ZİYERETE GEL BENDE
En çok acıyan yanımsın sen benim
En çok kanayan Ömrüme iliştirdiğim yalnızlığım Susuşum susamışlığım Titreyen kirpiklerimden dökülen gözyaşım Kendimi bile tanımaktan acizken Hep seni ezberledim seni giyindim seni kuşandım Yoruldum artık inan yoruldum Sınırlarında kaçak bir tacir gibi Gezdiğim hayatta Gölge bir kefene bürünmekten yoruldum Şimdi simsiyah bir çerçeve içinde Sergiliyorum kendimi Ölüm meraklısı gecelere Militan kaderime yüz çevirişim ondandır Ondandır Susuşum ölüme susamışlığım ondan En çok acıyan yanımsın sen benim En çok kanayan Anılar dokunuyor yaranın en yufka yerine Olmamışlığım sığmıyor zamana Yanılgıyı soydukça yenilgiyi giyiyorum Doğrular ispatlandıkça Kendime yalan kalıyorum Beni savunacak İçimdeki kahraman yok artık Pay-i tahtta saadet kurduran Aşk yasasında emr-i haktır buyuran yok Yüreğimdeki avukatım Delil yetersizliğinden suskun Can sürgünü bir bedende Yağmalanmış hücrelerde Duygularımın toplu katliama uğraması ondandır Ondandır susuşum ölüme Susamışlığım ondan En çok acıyan yanımsın sen benim En çok kanayan Bir gece olsun gel… Gel ne olur Yokluğunu ziyaret et bende Mayın dolu saatlerde denenmemiş intiharlar elimde Ruhum Molotof kokteyli Şakağımda yirmi iki kalibrelik mermi Kendinden, teninden, yüreğinden sıyrılmış bir ben Tepeden tırnağa yalnızca sen Şeytan bile dizginleyemezdi bu yalnızlığı inan Sen; Usta sanatçı, Ödül alacaksın… Pay_i tahtta idam fermanımı veren Aşk yasasında ölüm emr_i haktır buyuran Azrail yerine tetiğe sen dokunacaksın Oldubittiye getirilen bir hayatta Ertelenmez bir sonda Kıyasıya tükenen bir bende En kolay ölüm biçiminin sen olması bundandır Bundandır susuşum ölüme Susamışlığım ondan Yurdagül ÖZAY |
Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir dedikleri gibi şiirin başlığı bile çok şey anlatıyor. İçeriği hüzün verse de beğeniyle okudum bu yüreğin feryatlarını. Kutladım sevgilerimle.