yenilmeyelim üç kuruşluk dünyaya kardaşım
o soğuk fırtınalı günde
bana yaptığın ev ıssılığını unutmam camii bitişiğindeki mütevazi çay ocağını o gece oraya damlayanları güngörmüşleri garipleri zenginleri yoksulları gençleri yaşlıları içtiğimiz çayları unutmam mümkün değil senin mekanda sabahlayışımızı uzun saçlarını sakalını nasıl unuturum bilge tavırlarını bu gece burda Göztepe Merdivenköy’de yine bir arkadaşın evinde o günleri andım senin insanlığın "insan"a bakışın "hoşça bak zatına ki zübdei alemsin sen" sözün özün yüzün nasıl aklımdan çıkar kardaşım iyiki sana raslamışım Sen ve Kasacı Fahri iki dostumsunuz yolumsunuz gittiğim elimsiniz tuttuğum bu dünyada bir dikili ağacın yok bundan gocunacak biri değilsin zaten işte tüm varlığın şu odan şu yüreğin koskoca İstanbul’da Sirkeci’de kışın sıcak yazın serin otağında sana güzel günler vadeden olmadı sen zaten güzelin içindeydin güzel zaten göreceli kavramdı Sen farklı biçimdeydin Bayram’da yanına gelmeyi çok istiyorum bayram şekerini kahveni hazır tut ha benim için seninle tekrar gezelim Eyüb semtini Çınaraltın’da çay içelim eski günlerdeki gibi Gülhane’de gezelim Sultanahmet’te turistlerle konuşalım Sarayburnu’nda deniz seyredelim Galata Köprüsü’nde resim çektirelim Bozdoğan Kemeri’nden bakalım dünyaya Kocamustafapaşa’ya çıkalım doğduğun semte kabrine gidelim rahmetli Baba’nın dua okuyalım bir gezelim Seninle geçmişi unutalım geleceğe bakalım Hasan ahretlik kardeşim yenilmeyelim üç kuruşluk dünyaya sen öyle derdin ya derdin ne kadar büyük olursa olsun Faruk tabak |
Her gününüz güzel olsun.
Selamlar.