Akçay'da...
Altından kalkılmaz o gururunun
Ne bir şans veriyor ne de bir fayda Bulutu sevgimdi aşk yağmurunun Ne diye dindirdin beni Akçay’da Keyfini bekledim boynumu eğip Gönlümü doyurdum ayvayı yiyip “Öpersen bırakır giderim” deyip Köşeye sindirdin beni Akçay’da Her kimi istersen sen onu çağır Her kime kızarsan gel bana bağır Şu gönül tartında el daha ağır Sıfıra indirdin beni Akçay’da Gözlerim bir ajan gönlün kaçaktı İçimde arzular salkım saçaktı Vuslata kalkacak hani uçaktı Dolmuşa bindirdin beni Akçay’da |
Bu duygular yaşandığında ne kadar kırgınlık varsa o güzel sözlerinizle o kadar manevi vurgun oldu.Nerdeyse iyi ki bu hüsranları yaşamışım diyeceğim:) Üstelik malum yerde malum şahıs tarafından dolmuşa bindirilsem de sayenizde ruhen uçuyorum:)) Sağolun, var olun.
Sevgili rüyabahçesi evet Akçay'ı her şeye rağmen severim ama oralı değilim.Baktım hava alanı yokmuş, tası-tarağı toplayıp İstanbul'a geldim.Hoş burda da uçak gördüğüm yok ya:)
Bir tarihlerde her sene giderdim Akçay'a ama sözde kahramanların gözde figüranlığını yaptığımı(zı) anlayınca vazgeçtim.
Tabii bunun Akçay ve Akçaylıyla ilgisi yok, şiiri ve dostluğu salt rant olarak gören(ler)i bağlıyor.Neyse gene yaram deşildi, boşver.Sevgiler sunuyorum.