KURAK İKLİMİM
İkinci dereceden bilinmeyen denklemlerin kara kökü kadar yakındım sana
Ritimsiz sözleri yüzdürdüm bilenmeyen limanlarda Kimsenin Bilmediği; bir harfi bile aynı olmayan şifreydin İçinde İsimsiz ve kefşedilmeyen coğrafyalar gibiydin İçimde dumanı tütmeyen soba gibi, içimde tütüyordun ve zehirliyordun... Masalarda yarım bırakılmış çaylar gibi dökülmeye mahkum bırakıldım Bana sessizlik sunuldu Susuz kalmış arap ülkeleri gibi... ’Batılı düşünceler’ düşünmemiştim Firavununu kaybetmiş, Mısır gibi üzgünüm, firavunsuz kalmışlığıma... Çığlıklarımın seni sağır bırakacağını bilmeliydim... Sana kendi mi ; sensiz ve ritimsiz su sesinde İçirmeliydim... Ve Ben seni, acı olsanda, zehirlesende içmeyi bildim ’Firavunsuz kaldım’ ... Mahmut Barış 01.09.2010 02:04 |