0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1930
Okunma

İkinci dereceden bilinmeyen denklemlerin kara kökü kadar yakındım sana
Ritimsiz sözleri yüzdürdüm bilenmeyen limanlarda
Kimsenin Bilmediği; bir harfi bile aynı olmayan şifreydin İçinde
İsimsiz ve kefşedilmeyen coğrafyalar gibiydin
İçimde dumanı tütmeyen soba gibi, içimde tütüyordun ve zehirliyordun...
Masalarda yarım bırakılmış çaylar gibi
dökülmeye mahkum bırakıldım
Bana sessizlik sunuldu
Susuz kalmış arap ülkeleri gibi...
’Batılı düşünceler’ düşünmemiştim
Firavununu kaybetmiş,
Mısır gibi üzgünüm, firavunsuz kalmışlığıma...
Çığlıklarımın seni sağır bırakacağını bilmeliydim...
Sana kendi mi ; sensiz ve ritimsiz su sesinde İçirmeliydim...
Ve Ben seni, acı olsanda, zehirlesende içmeyi bildim
’Firavunsuz kaldım’ ...
Mahmut Barış
01.09.2010
02:04