FARKINDA OLMAK / SÖZ NİYETİNE
İnsandık ya...
Hiç kimse, Allah değil; O hâlde bırak takdir kefesini elinden ey insan! Öyle bir yaşam sür ki Adımların bile kimsenin hayatını yıkmasın. Yüreğindeki bir nebze acının sebebi olmak, Bana ne kadar ağır bir yük, bilir misin? Bırak Kâbe`ye kadar sırtımda götüreyim de helâllik ver, gönlüm hoş değil. Hiçbir şey, sevgi kadar güçlü olamaz... `Yapmam` dediğin herşeyi sana yaptırır o. Görünenden değil, görünmeyenden kork: vicdanından. Bir başkasına duyduğunuz öfke, sizi haksızlık yapmaya götürmüşse otur da kendine ağla. Ya uçurumdan atlayacaksın okyanusa, ya sahilden! Hangisi daha kolay sence? Ucunda tüketmek varsa dürüstlüğü... Bir insan, `istemediğim` dediği şeyleri, `kendine rağmen` hâlâ yapıyorsa artık hiç kimseye söz söyleme hakkına sahip değildir. Utan ey insan, büründüğün farklı kişiliklerden! Sen ki akıl denen bir güzellikle ödüllendirilmişsin ve bunun idrakine varmadan, aklın verilmediği canlılarla eş davranışlar sergilemektesin. Diyecek söz yok sana. Utan kendinden! Neden gittiğin yolun üzerinde ayağına çarpan çakıl taşlarına hem kızar hem de eğilip onları kenara çekme zahmetine katlanmazsın. Sen, konuşmanın eylem olduğunu bilmez misin? Öyleyse dilin gücünü kullanarak kaldır o taşları yerinden. `Gözlerime bakamıyorum aynadan.` deyip de kendinden kaçıyorsan daha çok merdiven çıkman gerek en üst kattaki erdeme ulaşmak için. Duaya açılan ellerin neden kirli, hiç düşünmeden bunu açarsın ellerini. Bilmez misin ki yüreğinin rengi, avcunda gizli ve bilmez misin ki Rab bile kabul ederken bu ellerin duasını; sen düşünmezsin ne yaptım diye, kendin için duadasın.
|
selam ve saygılar.