Uçurtmaeller ne tuhaf dedi… kavuşurken buluşur ayrılırken buluşur zaman çalıyorken gelincikler ne çabuk da buruşur … elifba’nın sonuna gelmiş sevincinde minik tırtık ezberindeki sayfa yırtık eller ne kolay da yılışır oysa, elif der gibi başladık hükmürrâ’nın dimağındaki tadı kururken damağında kâlkalesi düşmüş hece kadar suçlu bir yudum su kadar masum eller ne tuhaf dedi iki de bir belimle konuşur …… sana meltemler biriktirdim dizlerimde memeleri var gibi, taze güveleri var gibi sesli ninni bebek, ninni bir eylül akşamında koşar gibi yorgunsun farz et susamış gibi öp bileklerimi susma eylül’ü anlatır gibi sövüş benimle şubat’ta üşür gibi seviş dinle martı çığlıklarını kilitbahirde kale gibi dayan ida’da orman gibi uyan sorma koynumda bir çiyandı sensizlik tüylerimle oynayan susma eller ne tuhaf de nasır duvarlarında kaybolan …. ellerini ver bana bir uçurum düşümlük çığlığımı tut ellerini vur bana bir ağıtlık toprağımı ört ellerini yor bana bir ömürcük adımı unut sevdiceğim de bana bir kerecik … oysa unutuveriyorum seni tırnağımın altına battığında küçük bir kıymık.. Ali Aydoğdu |
Muhteşem.
Çok sevdim şiir dilinizi.
Seçkinin güzel bir yanı da şair tanıtması işte.
Takip edilecek değerli bir şair.
Tekrar kutluyorum içtenliğimle.