KAYBOLUYORUM
Seyrederim uzaktan
akıp giden kalabalığı konuşup sesi çıkmayan bakıp görmeyen birbirine benzeyen insanları sonra... sonra bir yaprak gibi savrulur düşerim ben de kalabalığa uzun bir sonbahar olur adımlarım savrulmuştur yazdan kalan ne varsa sonbaharın kokusu sarmıştır her yanı sesim duyulmaz, duymazlar gözler beni de görmez olur nelere ağladığını nelere yandığını gözlerimin kimseler bilmez yorgun halkaları görmez kimse attım kalabalığa bedenimi ruhum arayışlarda solmuştur, açmaz çalmıştır, vermez gözyaşlarıyla ıslanmıştır gülmez bir daha bilmez miyim bir kuş gibi neden çırpınmaktayım bir el mi aradığım el veren bir gül mü yediveren bir özlem mi yoksa ağladığıma, yandığıma değen bir ışık mı kör kuyularda aradığım bir sebep mi gözyaşlarıma yalanlaşan gülüşlerime yoksa bilmiyorum, bilemiyorum karıştım kalabalığa kayboluyorum... |