Hayat-ı Mecmua 3Şiirin hikayesini görmek için tıklayın gecenin koyu karanlığında
keşke diyorum gelmeseydin gittiğin yerde kalsaydın diye günceme ağıtlar yazıyorum doluyor sensizlikten bıkkın olan gözlerim ferini de yitirmiş zaten siyahi gülüşlerim gelişin mutluluk verir dünyam toz pembe diye düşlerken tam tersi karadan kara zehirden zehir yüreğimi dişlerim ... yürek dişlemişim,kaybolmuş gülüşlerim köle olmuş yüreğim sevmişim,dertlenmişim saklanırım görünmek istemem sevgililer sultanına direkler ardından izlerim ebedi aşkın goncasını kokusunu çeker tâ uzaktan gözlerinin karasına değemez gönlüm suçludur zira nakıslık ruhumda eklentileri de beceremem tamamlasam yarınıma kopyala yapıştır günler yaşanır şehrimin kasvetli sokaklarında kuşlar konmaktan uzaktır gönül dallarıma gündüz gözüne yanar sokak lambaları yine göz kör yine gönül kör göremez içindeki kardelenimsi yüreği derimki bazen bitse artık bu seyri sefer sürgünlük çektiğim artık yeter hayat-ı mecmua da bıktı hep elem hep keder hasret kaldım mavi gülüşlere yeşil düşlere yine keşmekeşlerle cebelleşmekte günümün ortasına düşer ansızın acılı sözlerde kağıt kesiği sancılar yüreğimde ellerim kanlı bir dost çıka gele acıma merhem süre |
Yürek sesiniz daim olsun.
Sevgi ve selamlar