Bir Çocuk Büyürken...
Göç mevsimi
değildi daha ama özünü yitirmiş mevsimlere inat göçmen kuşlarına özendirildik ve zamansız yol aldık sürüden ayrılarak şimdi mi ? ne şehir ne de biz alışabildik koyun koyuna yatmaya bir gün ve bir gün babamla yolda yürür iken bu orman neden bu kadar karanlık dedim neden ? ki daha gün yeni doğmuş oysa. korkuyorum korkuyorum kaybolmaktan değil ama ? birgün şu ormana uymaktan... babam saçlarımı okşayaraktan birileri böyle istiyor diye oğlum birileri... peki ya bu şehir bu şehir neden bu kadar durgun sanki yıllarca bir amele gibi tonlarca yük biriktirmiş omuzlarında hayır yalnız bu şehir değil sanırım bütün insanlar yorgun bir şeyler paylaşamamanın ağırlığıyla... oysa hala dün olduğu gibi bugün de çocuk olmadan büyür eller ve avuçlarında taş izi arayan güvenlik görevlisiyle göz göze gelirler ve her gün aynı kovalamaca sokak sokak sanırım onlar da bıkmıştı çocukların taş’ı avuçlamaktan usandığı gibi şimdi ne değişti dersen bir çocuk büyürken diğerleri rol alıyor... diğerleri. ve birileri böyle istiyor diye bütün dağlara düşman kesildik düşman... |
bir şeyler paylaşamamanın
ağırlığıyla...
evet cok güzeldi cok anlamli.
birseyleri paylasamayanlar parcaladilar dünyayi.
yorgunluklarida gamsizliklari belkide.
yüregine saglik degerli arkadasim.
sonsuz saygimla